Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

sakarya nehri
sakarya nehri
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

silahtar mehmet bey camii
silahtar mehmet bey camii

            

Önceki Fotoğraf:
silahtar mehmet bey camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
silahtar mehmet bey camii


silahtar mehmet bey camii
Açıklama: Eyüp’te, heybetli görünümlü Zal Mahmut Paşa Camii’nin hemen yanında, iki üç metre uzaklığında küçük bir mescittir Silahtar Mehmet Bey Mescidi… Ancak mimarî özellikleri oldukça farklı olduğu için Zal Mahmut Paşa Camii gibi büyük bir yapının ağırlığı altında ezilmiyor.
Heybetli caminin yanında bir biblo gibi duran mescidin yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. Bir görüşe göre bu mescit, fetihten hemen sonra Silahtar Mehmet Bey tarafından yaptırılmış. Reşat Ekrem Koçu’ya göreyse bu mescit de, yanındaki Zal Mahmut Paşa Camii gibi bir Sinan eseri. Prof. Semavi Eyice’nin, Eyüp Sultan Sempozyumu’nda anlattığına göre, Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nde Bey Mescidi maddesinde eseri şu cümlelerle tarif ediyor: “Mimar Sinan yapısı Zal Mahmut Paşa Camii’nin hemen karşısında yine o Mimar Sinan’ın eseri küçücük bir mescittir. Dâhî sanatkâr, bir türbe ve bir medrese ile beraber azametli Zal Paşa manzumesinin karşısına bu küçük mescidi, öylesine bir yapı bediası olarak koymuştur ki, yoldan geçen o büyük camiyi gördükten sonra, bu küçük mescidin göz önünden silinmesi gerekirken, bilâkis Bey Mescidi gözleri kendi üzerine çekivermektedir.”
Görüldüğü gibi Koçu, bu küçük mescidin de Mimar Sinan tarafından yapıldığını ve büyük cami yanında ezilmemesi için çok değişik ve orijinal bir mimaride kurulduğunu vurguluyor. Bey Camii ve Bey Mescidi olarak da bilinen eserin yapım tarihi ne olursa olsun, Semavi Eyice’nin de yazdığı gibi duvar tekniği ve mimarisi, bu küçük yapının klâsik döneme ait olduğunu açık bir şekilde belli ediyor.
Üstü kurşunla kaplı ahşap bir çatısı olan Silahtar Mehmet Bey Camii, minaresiyle birlikte taş ve tuğla karma tekniğiyle yapılmış. Tıpkı yanındaki Zal Mahmut Paşa Camii gibi… İlginç minaresi mescitten ayrı ve sokaktan camiye geçişi sağlayan kapının yanında, avlu duvarına bitişik. Kare kaidesinin üstünde kısa bir papuç bölümünden sonra altıgen biçimli gövde yükseliyor. Fazla uzun olmayan gövdenin üzerinde dışa taşkın olmayan şerefe yer alıyor. Mermer söveler ve bunların arasına yerleştirilen korkuluk levhalarıyla üstü kapalı bir odayı andıran şerefenin külâhı da caminin çatısı gibi kurşun kaplı.
Türk mimarisinin bu eşsiz eseri 1940’lı yıllardan itibaren yıllarca bakımsız ve harabe vaziyette kalmış. 1970- 72 yıllarında Vakıflar idaresi tarafından ciddi bir onarımdan geçirilerek ibadete açılmış. Fakat aradan geçen kısa bir zamanın ardından kapısına zincir vurularak tekrar ibadete kapatılmış. İlk ne zaman gördüğümü bilmiyorum ama bu mescidi hep kapısındaki asma kilitle hatırlarım. Böyle özel bir eserin neden kapalı kaldığını Eyüp Müftülüğü’ne sorduğumda, şaşırtıcı bir cevap aldım. Hemen iki adım yanında Zal Mahmut Paşa Camii olduğu için bu mescide görevli imam atanmamış. Yani bu küçük mescide ihtiyaç duyulmuyormuş. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? İnsanlar Eyüp semtine genellikle Eyüp Sultan Camii için gidiyorlar. Normal günlerde ve Cuma’larda Eyüp Sultan tıklım tıklımken Zal Mahmut Paşa Camii’ne benim gibi birkaç meraklının dışında giden olmuyor. Bu yaklaşıma göre Eyüp Sultan varken, Zal Mahmut Paşa Camii’ni de kapatabiliriz… Evet, hemen yanında büyük bir cami varken bu mescide pek uğrayan olmayabilir ama bunun için böyle özel ve güzel bir eser kapalı tutulup tekrar bakımsızlığa terk edilebilir mi? Müftülükteki görevlinin söylediğine göre mescit sadece Cuma günleri açılıyormuş. Evet, bugün (7 Mart 2008) Cuma namazı için Zal Mahmut Paşa Camii'ne gittiğimde açık olduğunu gördüm. Fotoğraf makinem yanımda olmadığı için içini çekemedim. Çok güzeldi, bakımlıydı da ancak kadro dışı bırakılarak kapalı tutuldukça yıllar sonra yine harap hale gelecektir. 30'lu, 40'lı yıllarda bir çok caminin kadrosuz bırakılmasından dolayı harap olduğunu biliyoruz. İnşaallah mescide bir an önce kadrolu bir imam tayin edilir ve bu güzel mescit sürekli ibadete açılır. Bu arada bitişiğinde Zal Mahmut Paşa olmasına rağmen mescit Cuma günü doluydu. Yani cemaatsiz kalma gibi bir durum söz konusu değil...
Kelimeler:  
Tarih: 07.03.2008 12:03
Görüntülenme: 1037
İndirilme: 1
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 40.3 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

Powered by DNAsoft