Karışık fotoğraf |
|
topkapı sarayı- arkeoloji müzesi
Yorumlar: 0 Mustafa Cambaz
|
|
|
|
kütahya ulu camii
kütahya ulu camii |
Açıklama: |
Kütahya' nın en geniş iç hacmine sahip tarihi yapısıdır. Avlusuzdur. Önündeki sokak avlu gibi kullanılıyor. Yanındaki kubbeli yapı, 2. Yakup Çelebi imareti ve mescididir. Orası da günümüzde çini müzesi olarak hizmet veriyor. Kütahya Ulu Camii, tamamen kesme taştan yapılmış. İki tam, 6 yarım ve köşelerde dört küçük kubbe ile desteklenen yapı dikdörtgen plânlıdır. Minaresinin kaidesi kesme taş, gövde kısmı tuğladandır. Yapının bugünkü halinde doğu, batı ve kuzeyden olmak üzere üç girişi ve beş bölümlü bir son cemaat yeri var. Kapılardan girildiğinde iç mekân ayrımı geniş, aydınlık ve ferah bir etkiye sahiptir. Yüksek kaideler üzerine yerleştirilmiş, hafif yivli, antik altı büyük sütun geniş mekanı görmeyecek şekilde iki kubbe ile altı yarım kubbeyi taşımakta. Kemerler, koyu kırmızı ve gri olmak üzere iki renkli işlenmiş.
Çoğu ulu camide olduğu gibi bu caminin ortasında da bir şadırvan var. Şadırvan üzerine altı küçük sütuna oturtulmuş ahşap tavanlı bir müezzin mahfili yer alıyor. İç mekânın arka kısmının üstü boydan boya mahfilille çevrilmiş. Cami içinde hat levhaları ve kalem işleri yoğun bir şekilde kullanılmış olmasına rağmen, dağılışları göze batmayacak şekilde, dengeli bir bezeme oluşturulmuş. Ancak çiniler diyarının bu muhteşem eserinde mihrabın sağında dört karodan meydana gelmiş Kâbe tasvirli çini kompozisyonu dışında çini bulunmaması dikkat çekici.
Kütahya Ulu Camii'nin ilk şekli, ağaç direkli bir cami olarak Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmaya başlanmış, Ankara savaşından (1402) sonra oğlu Musa Çelebi tarafından 1410'da tamamlanmış. Vakıf kayıtlarında camiden, Yıldırım Beyazıt Han Camii olarak bahsedilmekte. Evliya Çelebi, caminin Kanunî Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından tamir edildiğini de belirtmekte.
Kanunî, Rodos (1522-1523) ve Irakeyn (1534-1535) seferlerinde bir süre Kütahya' da bulunmuş. Bu sırada binanın onarımı için seferlere katılmış olan Mimar Sinan' a talimat vermesi mümkün.
Bundan sonra da bazı onarımlar geçirmiş olmakla birlikte cami son şeklini 1893'te Sultan 2.Aldülhamid Han zamanında almış ve bu son büyük onarım sırasında cami kubbeli olarak yapılmış. 1888' de başlayıp 1893'te bitirilen bu onarımda duvarlar temellere kadar yıkılıp, yeniden kesme taştan yapılmış, Aizanoi (Çavdarhisar)' den getirilen sütunlar ve mermer plâkalar kullanılarak kubbeli şekilde yeniden yapılmış. Cami, bundan başka sonuncusu 1961-1962'de olmak üzere küçük onarımlar da geçirmiş, zaman zaman kurşun kaplamalar değiştirilmiş. (2004) |
Kelimeler: |
|
Tarih: |
13.02.2008 00:47 |
Görüntülenme: |
1423 |
İndirilme: |
0 |
Oylama: |
0.00 (0
Oy(lar)) |
Dosya boyutu: |
204.5 KB |
Ekleyen: |
Mustafa Cambaz |
|
|
|