Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

erzurum kurşunlu camii
erzurum kurşunlu camii
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

ertuğrul tekke camii
ertuğrul tekke camii

            

Önceki Fotoğraf:
ertuğrul tekke camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
ertuğrul tekke camii


ertuğrul tekke camii
Açıklama: Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarı, Yıldız Caddesi’nde bulunan Ertuğrul Tekke Camii, 2. Abdülhamit Han’ın bağlı olduğu Şazeli tarikatı Medenî kolu şeyhi Tunuslu Muhammed Zafir Efendi için yaptırdığı tekkedir. Tekke, yine 2. Abdülhamid’in plânını bizzat kendisinin çizdiği Yıldız Hamidiye Camii yolu üzerinde, Conrad Oteli’nin hemen altındadır. 2. Abdülhamit’in büyük ilgisine mazhar olan Şeyh Muhammed Zafir hazretleri için İstahnbul’da yaptırılan Ertuğrul Tekkesi, o dönemde inşa edilen üç Şazeli tekkesinden biridir. Ancak Unkapanı ve Alibeyköy’deki diğer iki tekkeye göre daha büyüktür. Cami, tevhidhane ve selamlığı içinde barındıran asıl bina, harem ve misafirhane binaları 1886 yılında tamamlanmış, daha sonra da Şeyh Muhammed Zafir Efendi’nin 1903 tarihinde vefatının ardından, 1906 yılında kabrini de içine alan bir türbe, kitaplık ve çeşme eklenmiştir. Minare ise 1905’ten önce yapılmıştır. Mimarisiyle dikkat çeken yapının ve müştemilâtının mimarı, İtalyan Raimondo d’Aronco’dur.
Binanın mimari yapısında Batı üslubu hakimdir. Külliyeyi bizzat kendisi yaptıran Sultan 2. Abdülhamit, inşasına nezaret etmesi için Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’yı görevlendirmiştir.
Caminin minaresi taştandır. Kadınlar mahfelinin kafeslerini de Yıldız Hamidiye Camii’nde olduğu gibi Sultan Abdülhamit Han bizzat kendisi yapmıştır.
Türbe ve çeşme beyaz mermerden yapılmıştır. Tekkelerin kapatılmasıyla birlikte, binaların mülkiyeti vakıflara geçmiş, sonrasında Cumhuriyet döneminde cami ve tevhidhane dışında kalan bölümler Şair Nedim İlkokulu olarak kullanılmış ve kullanılmaktadır. Bu sırada dergâhın muhtelif binalarının orijinalliği bozulmuş, ilk icraat olarak taklardaki kıymetli kitabelerin üzeri çimento ile doldurulmuştur.
Sakızlı Hatta Abdülfettah Efendi’nin imzasını taşıyan caminin şadırvan aynalarındakiyazılar bile tamir ve ikmal için kısmen kazınmış, kısmen de sıvanmıştır.
Daha çok eğitim amaçlı kullanılan tekke, İslam dünyasından pek çok misafirin konaklama yeri olmuştur. Sadece ulemalar değil, saraya resmi işleri için gelen Arap kabile reisleri de tekkede ağırlanırmış.
Dergâhın zengin bir evkafı varmış. Tekke ile birlikte bir çok ağaç ve çeşitli meyveler bulunan geniş bir arazi, Akaretler Caddesi’ndeki bütün binalar ve Tophane’nin altındaki sıra dükkânların hepsi bu tekkeye vakfedilmiş.
Tekkenin ayin günü Cuma idi. Zikir, Cuma namazdan sonra icra olunur ve her akşam yatsıdan sonra “vazife” adı verilen şazeli evradı okunurmuş. Bu usül, tekkelerin kapatıldığı güne kadar devam etmiş. Abdülhamit Han da Cuma selamlığı için zaman zaman tekkeye gelir ve Cuma sonrası ayin-i şerife katılırmış. Yine Abdülhamit Han’ın ömrünün son demlerine kadar Şazeli tarikatına bağlılığını devam ettirdiğini ve bu tarikat derslerini aksatmadığını kaynaklardan öğreniyoruz.
Tekkenin bir diğer önemli özelliği de zakirleri ve serzakirleridir. Burası devrin en önemli simalarının gelip namaz kıldığı, pek çok özel kişinin misafir olarak kaldığı önemli bir mekân olması sebebiyle, musikiye önem verilir, güzel sesli, musikiye vakıf zakirbaşları seçilirmiş.
Kelimeler:  
Tarih: 27.11.2007 22:39
Görüntülenme: 1626
İndirilme: 2
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 98.7 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

Powered by DNAsoft