Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

bursa çekirge hamamı
bursa çekirge hamamı
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

eyüp sultan türbesi
eyüp sultan türbesi

            

Önceki Fotoğraf:
eyüp sultan türbesi

 
 Sonraki Fotoğraf:
eyüp sultan türbesi


eyüp sultan türbesi
Açıklama: Tarihi ve kültürel zenginliğinin yanında, manevi yapısıyla da dünyada eşine az rastlanan şehirlerden olan İstanbul’un manevî merkezi… İstanbul’da Medine iklimini yaşatan, Kâbe ve Mescid-i Nebeviye’den sonra belki de en fazla ziyaret edilen kutsal mekân… Peygamber efendimizin sancaktarı, mihmandarı, komutanı ve arkadaşı, İstanbul’un en aziz misafiri Ebu Eyyüb-el Ensari’nin ruhaniyetinin kuşattığı yer… Sünnet olacak çocuklardan, gelin ve damatlara; kaseti yeni çıkan sanatçıdan, zorlu bir maça çıkacak futbolcuya, kalbinde filizlenen ilk ibadet sevgisini tadandan, şifa arayanlara kadar herkesin bir arada olduğu, manevi âhengin dalga dalga yükseldiği bir atmosferi yaşatan mekân... Eyüp Sultan…

Ebu Eyyüb-el Ensari Hazretleri adına yaptırılan ve halk arasında Eyüp Sultan olarak bilinen Eyüp Camii ve türbesi, İstanbullu ya da İstanbul’u gezip görmeye gelen Müslümanlar için en önemli ziyaretgâhtır. Hatta İstanbul’a ilk defa gelenlerin ziyaretlerine buradan başlamaları, ziyaret adabından sayılmıştır…
Haftanın yedi günü ziyaretçisi eksik olmaz. Cuma ve her daim sabah namazında cami ve çevresi hıncahınç dolu olur. Bu yüzden, her zaman şehrin en kalabalık yerlerindendir.

Semt, cami ve türbeye adını veren Ebu Eyyüb- el Ensari, Mekke’ye giderek Akabe’de ilk Müslüman olan sahabelerdendir. Alemdarı Nebi, Mihmandarı Resulullah diye anılır. Hz. Peygamber, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, onun evinde misafir kalmıştır. Peygamberimizin mübarek kabri de Ebu Eyyüb-el Ensari’nin evinin yerindedir. Peygamberimizin candan dostudur, Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına birlikte katılmışlardır. 90’lı yaşlarda olmasına rağmen, peygamberimizin müjdesine nail olabilmek için Emeviler zamanında İstanbul’un ilk kuşatmasına katılmış ve şehit düşmüş şimdi türbesinin bulunduğu yere defnedilmiştir. Mezarının bulunduğu yer İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin tarafından bir rüyada keşfedilmiş. Bunun üzerin Fatih Sultan Mehmet 1454 yılında, bu mezarın üzerine türbe inşa ettirmiştir. 1458 yılında, yine Fatih Sultan Mehmet tarafından, türbenin yanına cami, medrese, imaret ve hamam ilave edilmiş, böylece İstanbul’un ilk kubbeli sultan camisi ve külliyesi yaptırılmıştır. Surdışında Haliç kıyısında yaptırılan bu ilk cami, 1766 yılındaki depremde çok büyük zarar görmüş ve tamir edilemeyeceği anlaşılınca, Sultan 3. Selim tarafından 1798'de tamamen yıktırılarak yerine yeni bir cami yaptırılmıştır. Bu yeni cami 1800 yılında tamamlanmış ve padişahın da katıldığı bir törenle ibadete açılmıştır. Günümüze kadar ulaşmayı başaran, bu ikinci camidir. Külliyeden kalanlar da camiyle birlikte, türbe ve hamamdır.
Külliyenin en önemli ögesi, diğer bütün külliyelerden farklı olarak, türbedir. Caminin kuzeyinde, iç avlunun önünde yer alan türbe sekizgen plânlı ve tek kubbelidir.
Külliyenin en önemli ögesi, diğer bütün külliyelerden farklı olarak, türbedir. Caminin kuzeyinde, iç avlunun önünde yer alan türbe sekizgen plânlı ve tek kubbelidir. Türbenin ortasında etrafı gümüş şebekeli bir parmaklık içinde Hz.Halid bin Zeyd Ebu Eyyüb el-Ensari'nin sandukası vardır. Üzerinde siyah atlas üzerine sarı simli kisve-i şerif örtülüdür. Kesme taştan yapılan türbenin dışındaki ve iç duvarlarındaki çiniler, ahşap sandukanın üzerindeki simle işlenmiş yazılarla süslü örtü ve sandukanın önünde bulunan saf gümüşten korunağın her biri, birer sanat şaheseri sayılmaktadır. Türbe de 2. Mahmut zamanında onarımdan geçmiştir. Tahtadan kapılarını tunca çeviren ise 1. Abdülhamit’tir. Osmanlı tarihinin pek çok önemli kişisi bu türbeye çok değerli avizeler, şamdanlar, askı ve levhalar armağan etmişlerdir…
Türbeden iç avluya bir hacet penceresi açılır. Hacet penceresinin iç kısmında; “Devemi kendi haline bırakınız. Zira o kendine düşen görevi yapmaya memur edilmiştir. O da gitti, Ebu Eyyüb'ün kapısı önüne çöktü” hadis-i şerifi yazılıdır. 10/ 08/ 2007)
Kelimeler:  
Tarih: 19.08.2010 02:49
Görüntülenme: 2577
İndirilme: 1
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 80.7 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

Powered by DNAsoft