Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

hazine dairesi- birinci salon
hazine dairesi- birinci salon
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

hırka-i saadet dairesi- mukaddes emanetler
hırka-i saadet dairesi- mukaddes emanetler

            

Önceki Fotoğraf:
hırka-i saadet dairesi- mukaddes emanetler

 
 Sonraki Fotoğraf:
hırka-i saadet dairesi- mukaddes emanetler


hırka-i saadet dairesi- mukaddes emanetler
Açıklama: Peygamber ve sahabe yadigârlarının muhafaza edildiği yer olan Hırka-i Saadet Dairesi, Enderun Avlusu’nda padişahların kendilerine mahsus dairesiydi. Fatih Sultan Mehmet tarafından Has Oda olarak inşa edildi. Çeşitli dönemlerde tamirler gördü. En ciddi tamirse Sultan 3. Ahmet zamanında yapıldı. Günümüzdeki görünümü bu tamirde kazandı.
Has Oda, Sultan Fatih ve 2. Beyazıt devirlerinde çalışma odası olarak kullanıldı. Yavuz Sultan Selim’in, Mısır’ı fethedip hilâfeti devralması ve Mukaddes Emanetler’in buraya getirilmesiyle ulvî bir görev üstlendi.
Dairenin, Zülüflü Ağalar ve Arz Ağaları olarak da adlandırılan Has Odalılar’dan oluşan 40 kişilik bir kadrosu vardı. Bunlardan 39’u padişahın maiyetini teşkil eden üst rütbeli subaylardı. Kırkıncı kişi de bizzat padişahın kendisiydi. Bu yüzden Ramazan ayının on beşindeki Hırka-i Saadet Ziyareti öncesinde, dairede yapılan genel temizlik esnasında padişah da diğer odalılarla birlikte hazır bulunurdu.
Hırka-i Saadet ziyareti, Yavuz Sultan Selim’den itibaren Osmanlı’nın son dönemine kadar asırlarca her Ramazan yapıldı. Devlet adamı ve âlimlerden oluşan geniş bir topluluğunun katılımıyla gerçekleştirilen bu törensel ziyaret öncesinde, padişah ve Has Odalılar tarafından Hırka-i Saadet Dairesi’nin her tarafı süpürülür, silinir, duvarlar gül suyuyla yıkanır, miskle kokulandırılırdı.
19. yüzyılda padişahlar Boğaziçi’ndeki sarayları ikametgâh olarak kullanmaya başlayınca, daire tamamen Mukaddes Emanetler’in muhafazasına tahsis edilerek uhrevî merkez haline getirildi ve ismi de Hırka-i Saadet olarak anılır oldu.
Topkapı Sarayı, Cumhuriyet devrinde müze olarak kullanılmaya başlandıktan sonra da Hırka-i Saadet Dairesi’ne dokunulmadı ve aynı hassasiyetle emanetler muhafaza edildi.
Hırka-i Saadet Dairesi’nde muhafaza edilen, Hazreti Muhammed ve diğer büyük peygamberlere, Sahabe-i Kiram’dan bir kısmına ve Kâbe’ye ait eşyalar, hem sanat tarihi, hem de dinî açıdan çok önemlidir ve paha biçilemez kıymettedir. Her biri mana yüklü bu eserlerin bir tekinin bile dünyada eşini gösterebilmek mümkün değildir.
Saraya, Yavuz Selim’le başlayan “emanet” akışı, 20 yüzyıl başlarına kadar çeşitli yollarla devam etmiş. Padişahlar, Peygamber Efendimiz’in ve diğer büyük peygamberlerin, İslâm büyüklerinin, dinen hürmete şâyân mekânların hatıralarını toplamaya özen göstermişler.
Günümüzde saray müzesinin Kutsal Emanetler Bölümü envanterinde 605 adet eşya bulunuyor. Bunlardan sadece 105 parçası sergileniyor. Peygamber Efendimiz’in ayakkabıları ve su içtiği tas gibi bazı istisnai eşyalar, güneş ışığından etkilenip bozulma riskleri bulunduğu için kapalı kutularda saklanıyor.
Giriş kapısının üzerinde, Sultan 3. Ahmet’in yazdığı Kelime-i Tevhid’in yer aldığı daire; Şadırvanlı Sofa, Arzhâne, Taht Odası ve Destimal Odası olmak üzere dört temel mekândan oluşuyor. (28/ 04/ 2009)
Kelimeler:  
Tarih: 18.03.2010 00:05
Görüntülenme: 1888
İndirilme: 0
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 129.9 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

EXIF Info
Yapım: NIKON CORPORATION
Model: NIKON D200
Pozlama Süresi: 1/250
Buşluk Verisi: F/8
ISO hızı: 320
Oluşturma Tarihi: 28.04.2009 16:18:33
Merkez Uzunluğu: 24mm

Powered by DNAsoft